Kanser Vakalarının Yarısından Çoğu Kemiğe Sıçrıyor

İyi ve kötü huylu olarak ikiye ayrılan kemik tümörleri, kadın erkek ayrımı yapmadan hayatın her döneminde ortaya çıkabiliyor. İyi huylu kemik tümörleri çoğu zaman sadece takip altında tutulurken, kemiğe zarar verebilecek duruma geldiğinde ise ameliyat gerektirebiliyor. Kötü huylu kemik tümörlerinin milyonda 1-2’lik kısmı kemiğin kendi dokusundan kaynaklanırken, büyük bir bölümü de vücuttaki başka kanserin metastazıyla oluşuyor. İstatistiklere göre Türkiye’de her sene 250 bin hastaya farklı kanser teşhisleri konuluyor. Yeni tanı alan kanserlerin çoğu da kemik metastazı yaparak kötü huylu kemik tümörlerine sebep oluyor. Her kanser türünde olduğu gibi kötü huylu kemik tümörlerinde de erken teşhis ve tedavi büyük önem taşıyor. Kötü huylu kemik tümörleri cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi ile tedavi edilebiliyor.  Memorial Şişli Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Devrim Özer, “9. Memorial Ortopedi Günleri” organizasyonunda kansere bağlı kemik metastazları hakkında önemli bilgiler verdi. 

Meme, prostat, akciğer ve böbrek kanserleri kemik metastazlarına neden oluyor

Kemik tümörleri iyi (benign) ve kötü (malign) huylu olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. İyi huylu kemik tümörlerinin en sık görülenleri non ossifye fibrom, osteokondrom, enkondrom, basit kemik kisti olarak sıralayabiliriz. Kötü huylu kemik tümörlerinde ise primer olanlarda sık görülenler; osteosarkom, ewing sarkoma, kondrosarkom ve metastatik kemik tümörleridir. Primer kötü huylu kemik tümörlerinin görülme oranı milyonda 1-2 oranda görülürken metastatik kemik tümörlerinin görülme oranı çok daha yüksektir. Öyle ki istatistik bilgilere göre her yıl Türkiye’de 250 bin kişiye yeni kanser teşhisi konulmaktadır. Yeni kanserlerin ise yarısından çoğunun kemik metastazlarına neden olduğu belirlenmiştir. Kemik metastazı, kanser hücrelerinin ortaya çıktığı bölgelerden kemiğe yayılması ile oluşmaktadır. Meme ve prostat kanserlerinin %65-70’i, akciğer kanserinin %30-40’ı, böbrek kanserinin ise %20-25’i kemik metastazına neden olmaktadır.

Omurga ve uyluk kemikleri daha fazla risk altında

Kemik metastazı bazı durumlarda hastanın kansere yakalandığının ilk belirtisi olarak ortaya çıkabilirken, bazı durumlarda da kanser tedavisinden yıllar sonra görülebilmektedir. Kemik metastazı daha çok omurga, pelvis ve uyluk kemiklerinde görülmektedir.

İstirahat ve gece uykusundaki ağrılar kötü huylu kemik tümörünün belirtisi olabilir

Kötü huylu kemik tümörlerinin en önemli belirtisi ağrı ve şişliktir. Ağrılar genellikle hastanın istirahat zamanında, gece uykularında ya da kemiğe dokunulduğunda olabilmektedir. Bu ağrılar bazen çok şiddetli, bazen de orta şiddette hastanın yaşam konforunu olumsuz etkilemektedir. Bazı hastalar ağrı ve şişliğin dışına tümörün kemiği zayıflatmasına bağlı olarak çok hafif bir zorlamaya bağlı olarak kemik kırıkları da oluşabilmektedir.

Dayanılmaz kemik ağrıları, şişlik ya da kemik kırıkları şikayeti ile başvuran hastalara öncelikle BT ve MR ile kan tetkikleri yapılarak lezyonun kemiğin ne kadarını tuttuğu ve kemik dışına taşma yapıp yapmadığı değerlendirilir. Kötü huylu kemik tümörü ya da metastatik kemik tümörü düşünülüyorsa başka kemiklerde de olup olmadığını belirlemek, hangi organdan yayıldığı ya da başka organlara da yayılıp yayılmadığını belirlemek için kemik sintigrafisi ile Pet CT ve biyopsi yapılır. Bazı iyi huylu tümörler biyopsi gerektirmeden radyolojik tetkiklerle tanınabilmektedirler, Kemik tümörlerinin tedavisi iyi huylu ve kötü huylu olmasına göre farklılık göstermektedir. Bazı iyi huylu kemik tümörleri, ciddi bir problem oluşturmadıkları için sadece takip edilirken, bazıları ilerleyici oldukları için ameliyat edilirler.

Fonksiyon kayıpları ve kırıklar oluşmadan tedaviye başlanması gerekir

Kemik metastaz hastalarının teşhisi, düzenli takibi ve multudisipliner tedavi planlaması büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle hastalarda fonksiyon kayıpları ve kırık gelişmeden metastazların tespit edilmesi ve tedavisinin sağlanması önemlidir. Kötü huylu kemik tümörlerinin tedavisinde cerrahi tedavinin dışında tipine göre kemoterapi ve radyoterapi gerekebilmektedir. Hastalar tıbbi onkoloji, radyasyon onkolojisi ve ortopedik onkoloji konularında deneyimli ortopedi uzmanları tarafından değerlendirilmekte ve hangi tedavi yöntemi ya da yöntemlerinin kullanılacağına hastaya özel olarak karar verilmektedir. Nörolojik ve fonksiyonel kayıplara neden olan omurga (vertebra) metastazlarında, radyoterapiye rağmen ağrının geçmediği lezyonlarda, özellikle ekstremitelerde ileri kırık riski taşıyan ve kırık gelişmiş metastazlarda cerrahi tedavi tercih edilebilmektedir.

Ortopedi dünyasının ünlü isimleri bu toplantıda buluştu

Doç. Dr. Devrim Özer başkanlığında Memorial Şişli Hastanesi Konferans salonunda 21 Aralık Cumartesi günü yapılan bilimsel toplantı alanında deneyimli uzmanları buluşturdu. “A’dan Z’ye Kemik Tümörleri” başlığı ile düzenlenen toplantıya Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Mahir Mahiroğulları, Op. Dr. Mahmud Aydın, Prof. Dr. Selami Çakmak, Prof. Dr. Ahmet Turan Aydın, Omurga Cerrahisi Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Aydoğan, Onkoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Serkan Keskin, Prof. Dr. Mehmet Akif Öztürk, Radyasyon Onkoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Esra Kaytan Sağlam, Prof. Dr. Züleyha Akgün, Girişimsel Radyoloji Bölümü’nden Uz. Dr. Abdullah Yakupoğlu ve Nükleer Tıp Bölümü’nden Uz. Dr. Remzi Karaman katıldı.

Multidisipliner yaklaşımlar kemik tümörünün tedavisinde büyük önem taşıyor

Doç. Dr. Devrim Özer, kötü huylu kemik tümörlerinde erken teşhis ve doğru tedavi planlamasının büyük önem taşıdığını belirterek “Türkiye’nin ortopedi ve travmatoloji, omurga cerrahi, onkoloji, radyasyon onkoloji, patoloji, girişimsel radyoloji ve nükleer tıp alanında deneyimli uzman arkadaşlarımızla bir araya gelerek kemik tümörlerinin tanı ve tedavisindeki multidisipliner yaklaşımların önemini A’dan Z’ye konuştuk. Bu toplantının kötü huylu kemik tümörlerinin tedavisinde büyük katkısı olacağını düşünüyoruz.” diye konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı