Ordu Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan mitinge CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra, DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ABB Başkanı Mansur Yavaş, milletvekili adayları ve Millet İttifakı üyesi partilerin il temsilcileriyle katıldı.
Meydanda toplanan kalabalığa ilk olarak konuşan DP Genel Başkanı Uysal oldu. Demokrasi bedelini gençler ve kadınların ödediğini dile getiren Uysal, “Bir karar anı yaklaşıyor. Bu karar anında yarınlarımız için 21 yıldır bir parti olmaktan çıkmış organize bir örgüte dönmüş bu siyasi iktidardan kurtarmak mecburiyetindeyiz. Geçmişte partiler kapatılırdı. Şimdi namuslu bir hukukçu olsa, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı olsa bu iktidarı yolsuzluk odağı olmaktan kapatır. Kravatlı bir soygunla milletin yarınları çalınmış. İtirazımız bundandır” dedi.
“TARIM İÇİN GÜNEY AMERİKAYA GİDİYORLAR”
En son kürsüye Kılıçdaroğlu çıktı. Çay ve fındığın Karadeniz’in temel ürünü ve geçim kaynağı olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, fındığın fiyatının 4 dolar karşılığı Türk lirası olacağı ve taban bazla destekleme fiyatını da arttıracağını söyledi. Üreticilerin alın terinin karşılığını alması gerektiğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, “Bunlar tarımı düzeltmek için Güney Amerika’ya gidiyorlar, burada tarım ne kadar iyi diyorlar. Daha çalışkan insan bizim ülkemizde. Kendi ülkesinden haberi yok, oraya gidiyor. Alın teri dökenin emeğini karşılığını vereceğim. Fındık üretiminde bir numarayız. Ama bizim üreticimiz kazanmıyor ama milyon dolarları milyar doları başkaları kazanıyor. Fındığı, götürecekler tekelcilere teslim edecekler. Bay Kemal tekelcilere eyvallah der mi? Benim için önemi olan bizim insanımızdır” ifadelerini kullandı.
“ESKİDEN EMEKLİ OLAN EV ARABA ALIYORDU”
İnsanların geleceğe umutla bakmadıklarını sözlerine ekleyen Kılıçdaroğlu, “Eskiden emekli olanlar tazminatlarıyla ya ev alırlardı ya da otomobil alırlardı. Şimdi yanlarına bile yaklaşamıyorlar. Eski mi daha iyiydi, yenisi mi daha iyi? Eğer emekli ikramiyesiyle kıdem tazminatıyla bir ev bir araba alınabiliyorsa, taksitleri belli ölçülerde ödenebiliyorsa o zaman hayat güzel demektir. Ama aldığın kıdem tazminatı bana yetmiyorsa ve ben ne daire sahibi ne araba sahibi olamıyorsam, ev fiyatları zaten ateş pahası, kiralarda ateş pahası ve ben araba alamıyorsam benim geleceğe bir umudum olabilir mi? Geleceğe umutla bakabilir miyim?” diye konuştu.
“GENÇLER DAHA İYİ HAYAT ŞARTLARI İSTİYOR”
Gençlerin yurt dışına gitmek ve daha iyi hayat şartlarında yaşamak istediklerini vurgulayan Kemal Kılıçdaroğlu, “Bir gerçeği anlatayım. Benim kuşağım, yani emeklilerin kuşağı biz babalarımızdan daha iyi bir eğitim gördük, onlardan daha iyi bir hayat standardı yakaladık. En azından evimiz, arabamız oldu. Ama şimdi evlatlarımız, bizden daha iyi eğitim almalarına rağmen alacakları ücretle yani asgari ücretle ne ev alabilirler ne de hayat boyu araba alabilirler. O nedenle diyor ki, Kanada’ya, Fransa’ya, Almanya’ya gidersem asgari ücret de olsa hem evim olur hem de arabam olur. Daha iyi bir hayat standardı yakalarım diyor. Gençler bu ülkenin umudu sizlersiniz. Bu ülkeyi kalkındıracak olan sizsiniz. Sizin bütün hayalleriniz benim hedefim olacak. O hedefi gerçekleştireceğim” dedi.
“AVRUPA ÜLKERİ BİZE GÜVENMEYİN”
Suriyeli ve Afganları geri gönderme konusunda son derece ciddi olacaklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Yarın bunlar yaşlandığı zaman kim bakacak bunlara. Avrupalılara da sesleniyorum. Eğer siz bize güveniyorsanız, bize güvenmeyin. Kardeşim, burası mültecilerin karargahı mı olacak? Burası yol geçen hanı mı olacak? Ben senin tampon bölgen mi olacağım? Bunu kabul etmiyoruz. bizim milliyetçilik anlayışımız çok farklı, onlara benzemez. Bizim milliyetçilik anlayışımızın temelinde Kuvay-i Milliye vardır. Avrupalılara söylüyorum kardeşim kusura bakmayın, ya gelip bu sorunu çözün, onların okulunu yolunu bizim müteahhitler yapsın onları gönderelim sizde rahat edin bizde rahat edelim. Bütün yük bizi sırtımıza binmesin. Bunu söyledim, söylemeye de devam edeceğim” şeklinde konuştu.
“DARBE DEĞİL DEMOKRASİ”
14 Mayıs’ta herkesin sandığa gitmesini isteyen Kılıçdaroğlu, “Diyor ki 14 Mayıs’ta, eğer Millet İttifakı kazanırsa bu bir darbeymiş. Akla ziyan. Yahu seçim tarihini belirleyen siz, meclisini fesheden siz, vatandaşa sandık kurduran siz, kimlerin oy kullanacağını belirleyen siz ama gidince darbe oluyor. Darbe değil demokrasi, demokrasi. Sandıktan demokrasi çıkacak” diyerek sözlerini tamamladı.
15:23
News
Gündem
Gündem
Gündem
Gündem
Gündem
Gündem
